Türkiye’nin 1 Numaralı Doğal Bal Markası Balparmak’ın Yönetim Kurulu Lideri İhtimam Altıparmak “Gıda Bölümü Besin Güvenliğini Konuşuyor” panelinde “Balparmak olarak, Tüketicimize karşı en büyük sorumluluğumuz besin güvenliği, şeffaflık ve izlenebilirliktir. Bu nedenle balda yapılan hile ile önemli bir uğraş halindeyiz ve tüketicimize tam 44 yıldır doğal bal sunuyoruz” dedi.
Sektörün önde gelenleri, besin kesiminin en kıymetli başlıklarından biri olan “Gıda Güvenliği” konusu için 8. Memleketler arası Besin Güvenliği Kongresi’nde, bir ortaya geldi. Avrupa Gıda Güvenliği Ajansı (EFSA) tarafından açıklanan raporda hileli üretimi en kolay 6. besin eseri olarak ele alınan bal, kongrenin kıymetli mevzu başlıklarından birini oluşturdu. Kongrede konuşan bal ve öbür arı eserleri dalının başkan markası Balparmak Yönetim Kurulu Lideri İtina Altıparmak, AR-GE merkezlerinde yapılan bilimsel çalışmalarla, balda taklit ve tağşişin tahlil edilmesi konusunda dünyaya örnek olacak buluşlar gerçekleştirdiklerini vurguladı. Altıparmak’a, Balparmak AR-GE ve Kalite Yöneticisi Dr. Emel Damarlı ve “Baldaki Aktüel Taklit ve Tağşiş Uygulamaları ve Hile Tespitinde Yaygın Olarak Kullanılan Analitik Yaklaşımlar Üzerine Kapsamlı Bir İnceleme” isimli sunumuyla Balparmak Analitik AR-GE Müdürü İsmail Emir Akyıldız eşlik etti.
Özen Altıparmak, besin güvenliğini markalaşmanın temel ögesi olarak gördüğünü belirttiği konuşmasında, “Ülkemizde açıkta satılan denetimsiz ballar yahut kontrol eksiği olan eserlerin raflarda yer almasıyla çaba ediyoruz. Bu uğraş kapsamında kendimizi bilimsel açıdan da daima olarak geliştiriyoruz. Örneğin; 2022 yılında Balparmak AR-GE Merkezimize yaptığımız yeni teknolojik yatırım ile piyasada çok yaygın olarak yapılan hileli bal çeşidi olan ve lakin ileri teknoloji ile yapılan ayrıntılı tahlillerle ortaya çıkarılabilen mısır, pancar, pirinç, agave üzere şeker şuruplarından yapılan eserleri tespit ediyor ve raporluyoruz. Ayrıyeten bu şuruplardan elde edilen hileli bala gerçek bal algısı vermek maksadıyla katılan besin boyalarını ve enzim katkılarının varlığını da doğruluğu yüksek ve hassas bir formatta tespit edebiliyoruz. Balparmak olarak tam 44 yıldır, bir balın hileli olup olmadığını laboratuvarlarımızda yaptığımız tahlillerle tespit edebiliyor ve yalnızca doğal balı ve arı eserlerini sofralara sunuyoruz. Fakat tespit edilen hile tekniğinin bilimsel nitelik kazanarak yayımlanabilmesi için bunun bilimsel metotlarla raporlanabilir olması gerekiyor. Bugün yeni teknolojik donanımızla bir arada alanında uzman 20 mühendisimizin ağır çalışmaları sayesinde geliştirdiğimiz metotlarımızı, tüm dünya ile paylaşır durumdayız. Ülkemiz ismine gurur verici olan kısım ise; arı eserlerinde yapılan taklit ve tağşişle (hile) çaba kapsamında geliştirilen bu kıymetli bu metotları tüm dünyada birinci kez Balparmak AR-GE merkezimizin bulmuş olmasıdır” dedi.
TÜKETİCİMİZE ESERLERİNİ DOĞAL OLDUĞUNU DOĞRULATABİLME İMKANI SUNUYORUZ
Altıparmak, yıl boyunca Türkiye’nin dört bir yanındaki arıcılardan topladıkları arı eserlerini, Türkiye’nin birinci, Avrupa’nın en kapsamlı dört muadil Bal ve Arı Eserleri İhtisas Laboratuvarı olan “Balparmak APILAB” da 4 evreli tahlil süreci ile en az 100 parametrede doğallık testinden geçirdiklerini ve ileri metotlarla yapılan bu tahlillerin sonucunda doğallığından yüzde 100 emin oldukları eserleri sofralara sunduklarını belirtti. İnançlı besinin; besin bedelini kaybetmemiş, fizikî, kimyasal ve mikrobiyolojik açıdan pak olan ve bozulmamış olması gerektiğine işaret eden Altıparmak, “Gıdanın insan sıhhatini etkilemeyecek, etraf problemleri yaratmayacak ortamlarda elde edilmesi, işlenmesi ve korunması gerekir. Bu manada besinlerin üretim, sürece, saklama, taşıma ve dağıtım etaplarında gerekli kurallara uyulması ve tedbirlerin alınması çok büyük ehemmiyet arz ediyor. Tüketiciler meskenlerine giren besin eserlerinin besin güvenliğine uygun formda üretilip üretilmediğini bilemiyor. Meğer besin güvenliğinde şeffaflık ve izlenebilirlik birinci kural olmalı. Balparmak olarak 2015 yılında hayata geçirdiğimiz “İZLENEBİLİRLİK” projemiz sayesinde tüketiciyi alacağı eseri sorgulamaya teşvik ediyoruz. Biz “izlenebilirlik”le tüketicimize eserlerini doğrulatabilme ve eserlerin tahlil raporuna ulaşma imkanı sunuyoruz. Tüketicimize eserimiz daha market rafındayken, üzerinde bulunan QR kodu cep telefonundan okutarak doğallığından ve saflığından emin olmalarını sağlıyoruz. İstiyoruz ki; tüketici konutuna götürdüğü, sofrasına koyduğu eserin içeriğini, eserin sahip olması gereken kalite kıymetlerine sahip olup olmadığını, hangi bölgeden geldiğini, içindeki polen çeşitlerini, bitki-çiçek kaynağını yani eserin saf ve doğal olup olmadığını anlayabilsin” formunda konuştu.
BALPARMAK ARICILIK AKADEMİSİ İLE 7000 BAYAN VE GENÇ ARICIYA ULAŞTI
Şeffaflığı ve izlenebilirliği tüketicilerine karşı duydukları bir sorumluluk olarak gördüklerini belirten İtina Altıparmak, konuşmasının devamında arılar ve arıcılara karşı da sorumlulukları olduğunu lisana getirdi. 2018 yılında hayata geçirilen Balparmak Arıcılık Akademisi’nin bu nedenle kurulduğunu söyleyen Altıparmak kelamlarına şöyle devam etti:
“Kırsal kalkınma bölgelerindeki bayan ve gençlerin arıcılığa kazandırılmasına ve arıcılık mesleğinin sürdürülebilirliğine takviye olmayı amaçlıyoruz. Bugüne kadar yüz yüze eğitimlerle 700, online eğitimlerle de 700’den fazla bayan ve gence ulaşmayı başardık. Eğitimlerimizde, katma pahalı arı eserlerini daha verimli ve kaliteli üretmenin yanı sıra, çağdaş arıcılık teknikleri eğitimleri ile arıcılıkta verimliliği ve kaliteyi artırmaya yönelik olarak “doğru bilinen yanlışları” düzeltmeye çalışıyoruz. Eğitimlerimiz sayesinde arıcılık mesleğini genç kuşaklara özendirmeyi ve hane gelirlerini artırmayı amaçlıyoruz” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
News
