Assassin’s Creed 2
2009 yılında çıkışını gerçekleştirip birinci oyunun üzerine her manada daha fazlasını koyan Assassin’s Creed 2, serinin büyük bir yükselişle bugünlere gelmesindeki en büyük mihenk taşı ve bu yüzden de serinin en kıymetli oyunu. Ezio’nun Roma, Floransa ve Venedik’te geçen öyküsü eksiksiz bir atmosferle ve mimari ayrıntılarla karşımıza çıkmıştı. Akabinde gelecek her oyuna istikamet gösteren AC2, tahminen günümüzde o dönemki keyfi vermekten biraz uzak kalabilir fakat yeniden de listenin en değerli oyunu olarak uzun yıllar varlığını sürdürecektir.
Assassin’s Creed Odyssey
Assassin’s Creed Origins ile büyük bir değişim geçiren seri, RPG esintilerini ve çok daha büyük bir dünyayı benimsedi. Origins Mısır’da geçen sağlam bir kıssaya sahip olsa da Odyssey’in Yunanistan’ın masmavi sularını ve renkli tabiatını Yunan mitolojisiyle birleştirmesi efsanevi bir oyunun ortaya çıkmasını sağladı. Oyunda yapılacakların sonu olmadığı üzere farklı adalara seyahat etmek ve her noktada farklı bir oyun deneyimi yaşamak oyun keyfimizi katbekat artırıyordu. Hala tercih edilebilecek oyunu dijital mağazalardan çok ucuza bulabilirsiniz.
Assassin’s Creed Valhalla
Eğer Yunanistan yahut Yunan mitolojisi radarınızda yoksa ve İskandinavya’ya ilerleyip Vikinglerin Assassin’s Creed’le olan bağını keşfetmek isterseniz, Valhalla şu an sahip olabileceğiniz en düzgün oyunlardan bir tanesi. Eivor’un kıssasını bahis alan oyunun haritası o kadar, lakin o kadar büyük ki haftalarınızı bu oyunun başında geçirmeniz mümkün. İskandinav mitolojisine de değinen oyun, hem aksiyonu, hem de saklılığı içerisinde barındıran bir oynanışa da sahip. Şiddetle tavsiye ediyoruz.
Assassin’s Creed 4: Black Flag
2013 yılında piyasaya çıktığında büyük beğeni toplayan Black Flag, bunu iki kıymetli noktayla başarmıştı: Korsanlar ve korsan gemileriyle seyahat. Herkesin ilgisini çeken temalardan biri olan korsanlık, Assassin’s Creed’in oynanışı ve öyküsüyle birleşince sürükleyici bir kıssa de ortaya çıkmış oldu. Seride birinci sefer gemilerin kullanılabilmesi ise oyuna bambaşka bir heyecan getirmişti; bir korsan gemisiyle gezmenin ötesinde, öbür gemilerle de savaşabiliyorduk. Serinin gelişimindeki değerli noktalardan biri olan Black Flag tahminen hala oynanabilir ancak Odyssey, Black Flag’de olanın çok daha fazlasına sahip…
Assassin’s Creed Mirage
Serinin en şimdiki oyunu olan Mirage, bizi Bağdat’ın tozlu sokaklarına götürüyor. Hatta bununla da kalmıyor, serinin bir RPG’ye dönüşmesinden evvelki devri de önümüze seriyor. Evet, Assassin’s Creed Mirage zımnilik ön planda olan, evvelki oyunlara nazaran daha ufak ölçekli ve çok daha fazla kıssa odaklı bir oyun. Kalabalığın içine karışma, suikastler ve daha fazla “orijinal AC” teması, eski oyun mekaniklerinin çağdaş seriye uygulanmasıyla çok daha keyifli hale gelmiş. Bilhassa Odyssey ve Valhalla’nın uçsuz bucaksız haritası gözünüzü korkutuyorsa yahut eski AC oyunlarına hasret duyuyorsanız, Mirage’ı gözünüz kapalı tercih edebilirsiniz.
Assassin’s Creed Syndicate
Oyuncuların Assassin’s Creed’i “farklı periyotlarda geçen, tıpkı oyun” olarak tanımladığı bir periyoda gelerek hakkı biraz yenen Syndicate, Viktorya devri Londra sokaklarını arşınlamamıza imkan tanımıştı. Evie ve Jacob’ın kıssalarında rol aldığımız oyunda çete savaşlarına da katılıyorduk, Charles Dickens’ın bize verdiği misyonları de yerine getirmeye uğraşıyorduk. Çok sağlam bir atmosferi olan oyunu, Viktorya devrindeki İngiltere’ye ilgisi olanlar hala zevkle oynayabilirler.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
News
