Lider Tugay: Doğal cennetler niteliksiz turizm gayretiyle işgal edildi
Tabiat cenneti Türkiye’nin niteliksiz turizm gayreti nedeniyle adeta işgal edildiğinin altını çizen Lider Tugay, “Bu niteliksizliğe razı olmadığımı, bu manada bir turizm hedeflemediğimi söylüyorum. Tıpkı his ve kanıyı İzmir’deki bütün kalkınma eforları ve yatırımlar için de hissediyorum” dedi.İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay, TARKEM ve Etki Yatırımı Danışma Kurulu (EYDK) iş birliğiyle düzenlenen İzmir Tesir Yatırımı Forumu’na katıldı. Yıllarca fabrika olarak kente hizmet verdikten sonra kapanan ve İzmir Valiliği’nin takviyesi ile gerçekleştirilen onarımla 35 yıl sonra kapılarını tekrar açan Havra Sokağı’ndaki Tarihi Akın Pasajı’nda düzenlenen foruma Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, Etki Yatırımı Danışma Kurulu İdare Şurası Lideri Şafak Müderrisgil, TARKEM Genel Müdürü Sergenç İneler, İzmir Büyükşehir Belediyesi İZDOĞA Şirketi Yönetim Kurulu Lideri Onur Eryüce’nin yanı sıra alanında uzman çok sayıda isim katıldı. Forumda Tesir Yatırımları, Yer odaklı Tesir Yatırımları, Yatırımcı Gözünden: Tesir Yatırımı Kıssaları, Tesir Ölçümü ve İdaresi ve Tesir ve Etik mevzuları masaya yatırıldı.Başkan Tugay’dan ‘turizm’ açıklaması
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri ve TARKEM Yönetim Kurulu Lideri Dr. Cemil Tugay, programda yaptığı konuşmada kentin öncelikli gereksinimlerine değinerek turizmle ilgili gündeme gelen mevzuya da cevap verdi. Lider Tugay, “Turizmle ilgili söylediğim birkaç cümle biraz yanlış anlaşıldı ve bununla ilgili bir şeyler söyleme muhtaçlığı doğdu. Belediye kurum olarak hangi bahislerde sorumluluk sahibidir, ne yapar diye hatırlamakta yarar var. Belediyeler genel olarak sorumluluk sahibi olduğu alanlarda insanların kent ömründen kaynaklanan muhtaçlıklarını gidermek, altyapısıyla, üstyapısıyla kentin işleyişi ile ilgili bahisleri nizama sokmak, denetlemek ve onları geliştirmekle yükümlüdür” dedi. “Dünyanın en hoş kentlerinden birinde yaşıyoruz”
Turizmin kentin gelişimi için değerine değinen Lider Tugay, “Şehirdeki turizmin gelişmesi elbette istediğimiz, pahalı ve manalı bulduğumuz bir şey lakin bunu yaparken kentin ekonomik, toplumsal, ekolojik istikrarını bozmamalıyız. Söylemek istediğim mevzu budur. Geçen gün bir arkadaşım ‘Paris inanılmaz kalabalık, trafik berbat durumda, adım atılacak yer yok’ dedi. Emsal durum, biraz ağır ve tanınan turizm destinasyonu olan her yerde oluyor. Benim söylemeye çalıştığım şey şuydu; kendimize gelişmede, kalkınmada ve turizmde bir amaç koyarken kendi hayatımızı altüst edecek seviyede bir şey eklemeyelim. Dünyanın en hoş kentlerinden birinde yaşıyoruz ve kendi sahip olduğumuz hoşlukların kıymetlerin ne yazık ki çok azımız farkındayız. Kemeraltı da bunlardan biridir. Kemeraltı ile ilgili çalışırken hedefimiz dünyanın bir ucundan birileri gelsin de Kemeraltı’ndan ikramlık eşya alsın, kafeteryada otursun, börek yiyip çay içsin diye değil. Öncelikle burası bizim kendimize ilişkin bir paha, hazine” diye konuştu. “Ucuz turizm destinasyonu olmayı kabul edemeyiz”
Doğa cenneti Türkiye’nin niteliksiz turizm gayreti ile işgal edildiğinin altını çizen Lider Tugay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İzmir’e dünyanın pek çok yerinden beşerler gelsin. Kemeraltı’nı da Efes’i de Bergama’yı da görsün. Zira dünya ile paylaşmamız gereken bir zenginlik, doğrudur lakin sizlerin de çok güzel bildiği üzere bilhassa ülkemizin tabiat cenneti olan pek çok yeri niteliksiz turizm eforu nedeniyle adeta işgal edilmiş pozisyondadır. Birkaç yüz Euro para verip de bir tıpla Türkiye’ye gelen lakin bir otele kapanıp yalnızca yiyebildiği kadar yiyen, ondan sonra da yaratabildiği kadar fazla atık yaratan, Türkiye’ye de gittiği nitelikli alanların bedeli ölçüsünde katkısı olmayan bireyler kümeler halinde geliyor. Dünyanın kimi ülkelerinin ucuz turizm destinasyonu pozisyonundayız. Amerikalıların en büyük hayallerinden biri Yunan adalarına cinsle katılmaktır. Yunan adaları çeşidi onlar için itibarlı bir tatildir. Yunan adaları bu kadar övülürken Türkiye’nin o hoş kıyılarından, hoş tatil beldelerinden maalesef kimse bahsetmiyor. Bizim Marmaris’imiz, Bodrum’umuz, Datça’mız, Göcek’imiz, Fethiye’miz, bütün o kıyılar, kuzey kıyıları inanılmaz, dünyanın hiçbir yerinde olmayan özel niteliğe sahip alanlar ancak gelin görün ki bunlar dünyaya ucuz turizm destinasyonları olarak anlatılıyor. Bu niteliksizliğe razı olmadığımı, bu manada bir turizm hedeflemediğimi söyledim. Birebir his ve kanıyı İzmir’deki bütün kalkınma gayretleri ve yatırımlar için de hissediyorum.”“İzmir nitelikli işlerin merkezi olsun”
İzmir’i ve Türkiye’yi çok sevdiğini vurgulayan Tugay, “Üç otuz paraya insanlara pazarlansın istemiyorum. Bunları bilerek söylüyorum. İzmir nitelikli işlerin merkezi olsun diyorum. Bizler nitelikli insanlarız. Ben siyasetçiyim, belediye lideriyim. Bunları bu topluma ben söylemek zorundayım. Zira bunları söylemek yetkisine sahip bir insan olarak bunları söylüyorum. Çocukluğumdan beri yaşadığım, büyüdüğüm, işportacılık yaptığım bu yerde her şeyi yaşayarak söylüyorum. İçim acıyor. Gidiyoruz alakasız yerlerde dünya kadar paralarla tatil yapıyoruz lakin kendi cennetlerimizde işgal edilmiş alanlarda turizm ismi altında bizim kullanımımıza mahzur olan bir sistemin içerisinde yaşıyoruz. Tarihi, kültürü, doğal hoşlukları, müziği, edebiyatı, gastronomisi, tiyatrosu üzere aklınıza gelecek her özelliği ile harika, fevkalâde bir ülkeyiz” dedi. İş birliğinin ehemmiyetine dikkat çekti
Kentin gelişiminde iş birliğinin kıymetine değinen Lider Tugay, konuşmasını şöyle tamamladı:
“TARKEM üzere bir kurumun mesken sahipliğinde bu toplantının gerçekleşmesini çok bedelli buluyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri olarak sürdürülebilirliği, verimliliği, toplumsal adaleti, ekolojinin tüm boyutlarını, sahip olduğumuz kültürel mirası müdafaayı amaçlayan bir idare anlayışı ile çalışacağız. Bunu adım adım gerçekleştiriyoruz, kurguluyoruz. Mevzuları yalnızca dar alanlardan, yani ne anahtar deliğinden ne at gözlüğünden bakarak değil tam olarak 360 derece görerek, her şeyiyle kıymetlendirerek ele alıyoruz. 5 yıl müddetle seçilmiş bir lider üzere değil kentin 50 yılını, 100 yılını görerek ve hesaplayarak bir mahallî idare örneği göstereceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Herkesin iştiraki bizler için kıymetli. Onur duyarız, bu yolu birlikte yürümekten çok keyifli oluruz. ” “Fark yaratacak işler yapmayı hedefliyoruz”
Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, İzmir’de yine sanatın, kültürün ve ticaretin merkezi olan bir Kemeraltı, bir Konak hayali ile yola çıktıklarını belirtti. Çalışmanın içinde yer alan herkesin çok değerli olduğunu lisana getiren Keyifli, 5 yılda Konak’ta fark edilir işler yapmayı hedeflediklerini anlattı. Özel bölüme yatırım çağrısı
Yeni iş birliklerinin kurulması için fırsat yaratmayı amaçladıklarını belirten TARKEM Genel Müdürü Sergenç İneler de şunları söyledi: “Kemeraltı’nı günde 300 bin kişi ziyaret ediyor. 10 bin esnafın bulunduğu alanda 3 bine yakın tarihi yapı var. Biz istiyoruz ki buraya özel dal de dahil olsun. Bir biçimde yatırımlarını bu bölgeye yönetsin ve Kemeraltı’nın da içinde bulunduğu İzmir Tarihi Liman Kenti evrakımız ICOMOS’a yollanarak bu bölge UNESCO Dünya Mirası olarak tescillensin.”“İzmir’i kazanmaya geldik”
Etki Yatırımı Danışma Kurulu Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Şafak Müderrisgil ise yeni bir şeyler söylemeye, İzmir'i kazanmaya geldiklerini tabir ederek, “Kendimizi yuvarlak masa olarak görüyoruz. Yuvarlak masada herkes eşit oturur. Herkes kelam hakkına sahip. Biz de hem kamu dalı hem özel bölüm ve kar gayesi gütmeyen kesimler ile masada siyaset teklifleri oluşturmakla ile işe başladık. Yeni kavramları hayata geçirmek için çerçeve içerisine alınması gerekiyor. Bunu başardığımızı söyleyebilirim. İzmir'de birinci kere TARKEM ile yol açıktık. TARKEM ile gurur duyuyoruz” dedi. “İzmir avantajlı bir kent”
İzmir olarak avantajlı bir kentte yaşadıklarına dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediyesi İZDOĞA Şirketi Yönetim Kurulu Lideri Onur Eryüce de “16 limanımız, 75 ülkeye direkt uçuşu olan havalimanımız var. Bunları göz önünde bulundurduğumuz vakit elimizde birçok fırsat bulunuyor. Dünyamız çok süratli bir teknolojik dönüşümden geçiyor. Bu dönüşüme ayak uydurabilirsek, avantajlarını kullanabilirsek zenginleşeceğiz” diye konuştu. Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri ve TARKEM Yönetim Kurulu Lideri Dr. Cemil Tugay, programda yaptığı konuşmada kentin öncelikli gereksinimlerine değinerek turizmle ilgili gündeme gelen mevzuya da cevap verdi. Lider Tugay, “Turizmle ilgili söylediğim birkaç cümle biraz yanlış anlaşıldı ve bununla ilgili bir şeyler söyleme muhtaçlığı doğdu. Belediye kurum olarak hangi bahislerde sorumluluk sahibidir, ne yapar diye hatırlamakta yarar var. Belediyeler genel olarak sorumluluk sahibi olduğu alanlarda insanların kent ömründen kaynaklanan muhtaçlıklarını gidermek, altyapısıyla, üstyapısıyla kentin işleyişi ile ilgili bahisleri nizama sokmak, denetlemek ve onları geliştirmekle yükümlüdür” dedi. “Dünyanın en hoş kentlerinden birinde yaşıyoruz”
Turizmin kentin gelişimi için değerine değinen Lider Tugay, “Şehirdeki turizmin gelişmesi elbette istediğimiz, pahalı ve manalı bulduğumuz bir şey lakin bunu yaparken kentin ekonomik, toplumsal, ekolojik istikrarını bozmamalıyız. Söylemek istediğim mevzu budur. Geçen gün bir arkadaşım ‘Paris inanılmaz kalabalık, trafik berbat durumda, adım atılacak yer yok’ dedi. Emsal durum, biraz ağır ve tanınan turizm destinasyonu olan her yerde oluyor. Benim söylemeye çalıştığım şey şuydu; kendimize gelişmede, kalkınmada ve turizmde bir amaç koyarken kendi hayatımızı altüst edecek seviyede bir şey eklemeyelim. Dünyanın en hoş kentlerinden birinde yaşıyoruz ve kendi sahip olduğumuz hoşlukların kıymetlerin ne yazık ki çok azımız farkındayız. Kemeraltı da bunlardan biridir. Kemeraltı ile ilgili çalışırken hedefimiz dünyanın bir ucundan birileri gelsin de Kemeraltı’ndan ikramlık eşya alsın, kafeteryada otursun, börek yiyip çay içsin diye değil. Öncelikle burası bizim kendimize ilişkin bir paha, hazine” diye konuştu. “Ucuz turizm destinasyonu olmayı kabul edemeyiz”
Doğa cenneti Türkiye’nin niteliksiz turizm gayreti ile işgal edildiğinin altını çizen Lider Tugay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İzmir’e dünyanın pek çok yerinden beşerler gelsin. Kemeraltı’nı da Efes’i de Bergama’yı da görsün. Zira dünya ile paylaşmamız gereken bir zenginlik, doğrudur lakin sizlerin de çok güzel bildiği üzere bilhassa ülkemizin tabiat cenneti olan pek çok yeri niteliksiz turizm eforu nedeniyle adeta işgal edilmiş pozisyondadır. Birkaç yüz Euro para verip de bir tıpla Türkiye’ye gelen lakin bir otele kapanıp yalnızca yiyebildiği kadar yiyen, ondan sonra da yaratabildiği kadar fazla atık yaratan, Türkiye’ye de gittiği nitelikli alanların bedeli ölçüsünde katkısı olmayan bireyler kümeler halinde geliyor. Dünyanın kimi ülkelerinin ucuz turizm destinasyonu pozisyonundayız. Amerikalıların en büyük hayallerinden biri Yunan adalarına cinsle katılmaktır. Yunan adaları çeşidi onlar için itibarlı bir tatildir. Yunan adaları bu kadar övülürken Türkiye’nin o hoş kıyılarından, hoş tatil beldelerinden maalesef kimse bahsetmiyor. Bizim Marmaris’imiz, Bodrum’umuz, Datça’mız, Göcek’imiz, Fethiye’miz, bütün o kıyılar, kuzey kıyıları inanılmaz, dünyanın hiçbir yerinde olmayan özel niteliğe sahip alanlar ancak gelin görün ki bunlar dünyaya ucuz turizm destinasyonları olarak anlatılıyor. Bu niteliksizliğe razı olmadığımı, bu manada bir turizm hedeflemediğimi söyledim. Birebir his ve kanıyı İzmir’deki bütün kalkınma gayretleri ve yatırımlar için de hissediyorum.”“İzmir nitelikli işlerin merkezi olsun”
İzmir’i ve Türkiye’yi çok sevdiğini vurgulayan Tugay, “Üç otuz paraya insanlara pazarlansın istemiyorum. Bunları bilerek söylüyorum. İzmir nitelikli işlerin merkezi olsun diyorum. Bizler nitelikli insanlarız. Ben siyasetçiyim, belediye lideriyim. Bunları bu topluma ben söylemek zorundayım. Zira bunları söylemek yetkisine sahip bir insan olarak bunları söylüyorum. Çocukluğumdan beri yaşadığım, büyüdüğüm, işportacılık yaptığım bu yerde her şeyi yaşayarak söylüyorum. İçim acıyor. Gidiyoruz alakasız yerlerde dünya kadar paralarla tatil yapıyoruz lakin kendi cennetlerimizde işgal edilmiş alanlarda turizm ismi altında bizim kullanımımıza mahzur olan bir sistemin içerisinde yaşıyoruz. Tarihi, kültürü, doğal hoşlukları, müziği, edebiyatı, gastronomisi, tiyatrosu üzere aklınıza gelecek her özelliği ile harika, fevkalâde bir ülkeyiz” dedi. İş birliğinin ehemmiyetine dikkat çekti
Kentin gelişiminde iş birliğinin kıymetine değinen Lider Tugay, konuşmasını şöyle tamamladı:
“TARKEM üzere bir kurumun mesken sahipliğinde bu toplantının gerçekleşmesini çok bedelli buluyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri olarak sürdürülebilirliği, verimliliği, toplumsal adaleti, ekolojinin tüm boyutlarını, sahip olduğumuz kültürel mirası müdafaayı amaçlayan bir idare anlayışı ile çalışacağız. Bunu adım adım gerçekleştiriyoruz, kurguluyoruz. Mevzuları yalnızca dar alanlardan, yani ne anahtar deliğinden ne at gözlüğünden bakarak değil tam olarak 360 derece görerek, her şeyiyle kıymetlendirerek ele alıyoruz. 5 yıl müddetle seçilmiş bir lider üzere değil kentin 50 yılını, 100 yılını görerek ve hesaplayarak bir mahallî idare örneği göstereceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Herkesin iştiraki bizler için kıymetli. Onur duyarız, bu yolu birlikte yürümekten çok keyifli oluruz. ” “Fark yaratacak işler yapmayı hedefliyoruz”
Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, İzmir’de yine sanatın, kültürün ve ticaretin merkezi olan bir Kemeraltı, bir Konak hayali ile yola çıktıklarını belirtti. Çalışmanın içinde yer alan herkesin çok değerli olduğunu lisana getiren Keyifli, 5 yılda Konak’ta fark edilir işler yapmayı hedeflediklerini anlattı. Özel bölüme yatırım çağrısı
Yeni iş birliklerinin kurulması için fırsat yaratmayı amaçladıklarını belirten TARKEM Genel Müdürü Sergenç İneler de şunları söyledi: “Kemeraltı’nı günde 300 bin kişi ziyaret ediyor. 10 bin esnafın bulunduğu alanda 3 bine yakın tarihi yapı var. Biz istiyoruz ki buraya özel dal de dahil olsun. Bir biçimde yatırımlarını bu bölgeye yönetsin ve Kemeraltı’nın da içinde bulunduğu İzmir Tarihi Liman Kenti evrakımız ICOMOS’a yollanarak bu bölge UNESCO Dünya Mirası olarak tescillensin.”“İzmir’i kazanmaya geldik”
Etki Yatırımı Danışma Kurulu Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Şafak Müderrisgil ise yeni bir şeyler söylemeye, İzmir'i kazanmaya geldiklerini tabir ederek, “Kendimizi yuvarlak masa olarak görüyoruz. Yuvarlak masada herkes eşit oturur. Herkes kelam hakkına sahip. Biz de hem kamu dalı hem özel bölüm ve kar gayesi gütmeyen kesimler ile masada siyaset teklifleri oluşturmakla ile işe başladık. Yeni kavramları hayata geçirmek için çerçeve içerisine alınması gerekiyor. Bunu başardığımızı söyleyebilirim. İzmir'de birinci kere TARKEM ile yol açıktık. TARKEM ile gurur duyuyoruz” dedi. “İzmir avantajlı bir kent”
İzmir olarak avantajlı bir kentte yaşadıklarına dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediyesi İZDOĞA Şirketi Yönetim Kurulu Lideri Onur Eryüce de “16 limanımız, 75 ülkeye direkt uçuşu olan havalimanımız var. Bunları göz önünde bulundurduğumuz vakit elimizde birçok fırsat bulunuyor. Dünyamız çok süratli bir teknolojik dönüşümden geçiyor. Bu dönüşüme ayak uydurabilirsek, avantajlarını kullanabilirsek zenginleşeceğiz” diye konuştu. Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı