Yüzme, bel fıtığı oluşumunu engellemez!

Doğru yapılan her türlü sporun genel vücut sıhhati ve bel fıtığı üzerinde olumlu tesirleri olduğunu lisana getiren Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre Ünal, “Yüzme sporu, en az öteki sporlar kadar yararlıdır lakin genel kanının bilakis bel fıtığını tedbire konusunda farkı yoktur. Bel fıtığı olan yahut bel fıtığı ameliyatı olmuş bir kişinin hayatında kesinlikle spor olmalı.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre Ünal, yüzme ve bel fıtığı ortasındaki bağlantıyı kıymetlendirdi.

Yaşlanmanın kaçınılmaz sonucu: Bel Fıtığı

Bel fıtığının, omurga kemikleri ortasında bulunan, disk ismi verilen kıkırdak dokularının çeşitli sebeplere bağlı olarak bozulması ve omuriliğe gerçek yer değiştirmesi sonucu ortaya çıkan rahatsızlık olduğunu tabir eden Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre Ünal, “Yaşımız ilerledikçe, bedenimizde her dokuda yıpranma olduğu üzere, disklerde de yıpranmalar ve bozulmalar olur. Bu sebeple bilinenin tersine, bel fıtığı bir hastalık değil, yaşlanmanın kaçınılmaz ve doğal bir sonucudur. Bel fıtığı, omurilikten çıkan hudutları ezmeye başladığında yahut ağrıya sebebiyet verdiğinde hastalık haline gelir.” dedi.

Her bel ağrısının suçlusunun, bel fıtığı olmadığını belirten Ünal, “Her bel fıtığı da ağrı yapacak diye bir düstur yok. Bu nedenle inatçı bel ağrısı yaşayan bir kimsenin, beyin cerrahisi uzmanı tarafından muayene edilerek, ağrının sebebinin bel fıtığı kaynaklı olup olmadığının araştırılması ve buna nazaran tedavisinin düzenlenmesi gerekir.” halinde konuştu.

Yüzme tüm kas kümelerini tıpkı anda çalıştırır

Yüzmenin bel fıtığına yeterli gelip gelmediği sorusuna değinen Op. Dr. Emre Ünal, “Sadece yüzme değil, hakikat yapılan her türlü sporun genel vücut sıhhati ve bel fıtığı üzerinde olumlu tesirleri tartışılmaz bir gerçek. Fakat bir noktaya dikkat çekmek lazım, ‘doğru yapılan’ spordan bahsediyoruz. Yüzme, bedenimizde neredeyse tüm kas kümelerini tıpkı anda çalıştıran, yalnızca kas güçlenmesini sağlamakla kalmayarak, kalp-damar sistemimizi de birebir anda çalıştıran tam bir spordur. Fakat yüzmenin zorlukları da vardır. Müstakil ve havuzlu bir meskende oturmadığınız sürece, konut kaidelerinde yapmak mümkün değil. Kesinlikle yakında bir tesise gitmeniz gerekir. Bu tesislerde yüzme öncesi ve sonrası duş alma mecburiliği da olduğu için, bu rutine ayrıyeten vakit ayırılması gerekir.” formunda konuştu.

Soğuk mevsimlerde yüzmek bel ağrısına neden olabilir

Dört mevsimi yaşayan ülkemizde, bilhassa soğuk havalarda yapılmasının sıkıntı bir spor olduğunun altını çizen Ünal, “Kapalı bir havuza gidilse bile, havuz çıkışında kişinin kendini soğuktan koruyamaması bel ağrısına ve gribal enfeksiyonlara sebebiyet verebilir. Yüzmenin, genel sıhhat açısından yararlı olabilmesi için, en az 10 dakika, gerçek postür ve ritim ile orta vermeden yapılması gerekir. Toplumun yüzde kaçı yanlışsız postür ile 10 dakika hiç durmadan yüzebilir ki? 2016 yılında Avrupa Omurga Derneği Dergisi’nde yayınlanan bir makalede, yarışlara katılan yüzücüler ile, hiç spor yapmayan 200 kişi karşılaştırılmış ve iki küme ortasında bel fıtığı gelişimi konusunda besbelli fark görülmemiştir. Tüm bunlar göz önüne alındığında, yüzmenin hem vakit hem de bedensel manada talepkâr bir spor olduğu görülüyor. Öte yandan öteki sporlar ile kıyaslandığında da bel fıtığı konusunda fazladan bir yarar sağlamadığı ortaya çıkıyor.” açıklamasını yaptı.

Yüzme yararlı lakin fıtık oluşumunu önlemede fark oluşturmuyor

Doğru yapılan her türlü sporun genel vücut sıhhatine yararlı olduğunu yineleyen Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre Ünal, “Yüzme sporu, en az öbür sporlar kadar yararlıdır fakat genel kanının bilakis bel fıtığını tedbire konusunda farkı yoktur. Kişinin sistemli spor yapması için, bu sporu yaparken zevk alması ve kâfi vakti ayırabilmesi gerekir. Aksi halde süreklilik sağlanamaz.” dedi.

Ünal kelamlarını şöyle tamamladı:

“Bel fıtığı olan yahut bel fıtığı ameliyatı olmuş bir kişinin hayatında kesinlikle spor olmalı. Lakin bu sporun yüzme sporu olma mecburiliği yok. Hangi sporu yapacağına kişi vaktine, ferdî zevklerine nazaran karar vermeli.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı